SAFRANBOLU-AMASRA-ABANT TURU

Belirlediğimiz noktalardan gece saatelerinde hareketle UNESCO tarafından “Dünya Kültür Miras Listesi'ne alınan Toplum yaşamı M.Ö 3000 yılına kadar dayandığı söylenen tarihi konaklarıyla meşhur Safranbolu’ya hareket ediyoruz. Safranbolu’ya ulaştığımızda Safranbolu'nun iki yazlık mekânından birisi olan ve UNESCO'nun Anadolu'da koruma altına aldığı iki köyden birisi olan Yörük Köyü’nü ziyaretle başlıyoruz turumuza. Yörük Köyü’nün Arnavut kaldırımlı taş sokaklarında gezerken kendimizi şehirden çok uzaklarda hissedeceğiz. Sipahioğulları'na ait iki konağı gezip, konak sahiplerinden ilginç hikâyelerini dinledikten sonra köyün ortak çamaşırhanesine gidiyoruz. Tarih kokan bu mekânı ziyaret ettikten sonra Safranbolu'nun merkezine doğru geçiyoruz. Hıdırlık Tepesinden tüm Safranbolu'yu panaromik görüntüleyip fotoğraflama şansına sahip oluyoruz. Hıdırlık Tepesi; hıdrellez kutlamaları ve yağmur dualarının yapıldığı, Safranbolu'ya dair en güzel manzara fotoğraflarının çekildiği yer. Fotoğraf molasının ardından tarihi çarşıya iniyor ve Safranbolu'yu ve tarihi konaklarını en ince ayrıntısına kadar gezip tanıma şansına sahip oluyoruz. Bölgede gezilecek en güzel konaklardan olan Kaymakamlar Konağı, Manifaturacılar ve Semerciler çarşısı, Kileciler Konağı gezilerimizi yapıyoruz. Beraberinde gezeceğimiz yerler ise, Yemeniceler arastası, bakırcılar ve demirciler arastası, Köprülü Mehmet Paşa Camii,Cinci Hanı, Cinci Hamamı, Kazdağlıoğlu Camii ve yemeniciler çarşısı turunu gerçekleştiriyoruz. Eski Hükümet Konağı ve Saat Kulesi Ayastefanos Kilisesi'ni (Ulu Camii) panoramik olarak görüyoruz. Safranbolu gezimizi sonlandırarak Muhteşem manzarası, orman ve dağların eşliğinde Karadeniz'in eşsiz kıyılarından biri olan Amasra'ya doğru yola çıkıyoruz. Fatih Sultan Mehmet'in gördüğü zaman 'Lala çeşm'i cihan bumu ola ?'diye sorduğu Bakacak Tepesi'nden, Amasra ve çevresini panoramik olarak izliyor ve anılarımızı ölümsüzleştirmek için fotoğraf molası veriyoruz. Amazonların Limanı diye bilinen Amastris’in adına kurulan krallığın merkezi olan kraliçe kenti Amasra'da Bedesten, Kale İçi, Bizanslılar döneminde Kilise Osmanlılar dönemi camii olarak kullanılan Şapel, Liman, Oymacılar Çarşısı gezerek sahil şehri Amasra'nın tadını çıkarıyoruz. Amasra'ya özel meşhur balık lokantalarında muhteşem süslemeli salata eşliğinde akşam yemeğimizi alıyoruz Yemek sonrasında alış veriş ve tekne turu için verilen serbest zamanın odalarımıza yerleşiyoruz. OTELE VARIŞ ODALARA YERLEŞME SERBEST ZAMAN

Otelimizde alınan kahvaltı sonrasında Samanlı Dağları, müthiş doğası, pırıl pırıl gölü içinde yüzen ördekleri ve üstüne yansıyan turuncu, sarı, yeşil yapraklı ağaçlarıyla bizi bekleyen Abant Milli Parkına doğru yola koyuluyoruz. Yol durumu ve hava şartlarına bağlı olarak yaklaşık 2 saat sürecek yolculuğumuz. Bugün etrafta doğanın güzelliklerini yansıtan renklerden başka pek fazla renk göremeyeceksiniz. Muhteşem gölet yüzeyinde her daim ağaç dallarının ışıltısını yansıyor Tabiat ana bir ressam edasıyla doğanın resmini yapıyor Abant'ta suyun yüzüne. Göl çevresinde yürüyüş için serbest zaman veriyoruz. Yürüyüş esnasında hayatınız boyunca unutamayacağınız fotoğraf karelerini yakalayıp anılarınızın en güzellerinden biri olarak kalacağından emin olabilirsiniz. Abant Gölü kenarında misafirlerimiz için hazırlanan Barbekü'deki sucuk ve köftelerimizi yemek için mola verip karnımızı doyuruyoruz. Sonrasında Göl kenarında belirlediğimiz noktada Aracımızla buluşarak İstanbul'a doğru dönüş yolculuğumuza geçiyoruz.